Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Soçi’deki zirveden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tatile davet etti.
Rus medyasında yayımlanan haberlere göre, Erdoğan, Putin’in uçak yolculuğunun nasıl geçtiğini sorması üzerine sadece 1 saat 15 dakika sürdüğü yanıtını verdi.
Putin, “O zaman bir dahaki sefere bize tatil yapmaya gelebilirsiniz” dedi.
Erdoğan Soçi’nin çok güzel bir yer olduğunu söylerken Putin, kentin yeşil bitki örtüsüne dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eliyle Rusya ve Türkiye’nin bu bölgede komşu olduğu jestini yaparak “Karadeniz” dedi ve Putin de gülümseyerek “Kesinlikle” yanıtını verdi.
PUTİN – ERDOĞAN GÖRÜŞMESİNDE ÇEVİRİ KAZASI
Gazeteci Erkin Öncan’ın telegram kanalındaki haberine göre, Erdoğan’ın çevirmeni, yanlışlıkla “Rusya ile Türkiye arasında savaş var” dedikten hemen sonra düzeltti: “Ukrayna ile Rusya arasında bir savaş var.”
SOÇİ’DE GÖRÜŞME SONA ERDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ortak basın toplantısında konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti;
Kıymetli dostum Sayın Putin’e nazik daveti ve misafirperverliği için tekrar teşekkür ediyorum. Yine bu vesileyle 6 Şubat depremleri ile son aylarda yaşanan orman yangınları sırasında verdikleri destek ve sergiledikleri dayanışma için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Kendisi ile son olarak geçtiğimiz yıl Astana’da düzenlenen Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı vesilesiyle bir araya gelmiştik. O günden bugüne kadar Sayın Putin ile daima yakın telefon diplomasisi ile diyalog içinde olduk.
“BU YILIN İLK 7 AYINDA 3,5 MİLYON RUS TURİST ÜLKEMİZE GELDİ”
Bugün gerek ikili gerekse heyetler arası yaptığımız görüşmelerde gündemimizdeki konuları ele aldık. Ticaret, enerji, tarım, turizm, ekonomi ve finans başta olmak üzere çok boyutlu işbirliğimizi daha da güçlendirmek için atılabilecek adımları değerlendirdik. İkili ticaret hacmimiz geçen sene yaklaşık 62 milyar dolara yaklaştı. 100 milyar dolar olarak belirlediğimiz hedefe emin adımlarla ilerliyoruz. Turizmde bu yıl da oldukça başarılı bir sezon geçiriyoruz. 2022 yılında 5 milyon 230 bin Rus vatandaşını ülkemizde ağırlamıştık. Bu yılın ilk 7 ayında ise 3,5 milyon Rus turist ülkemize geldi. Bu sayının kalan dönemde daha da artacağına inanıyorum.
“EKSİKLERİN GİDERİLEREK GİRİŞİMİN DEVAM ETTİRİLMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ”
Üzerinde özellikle durduğumuz konulardan biri Karadeniz Girişimi’nin yeniden canlandırılması oldu. Rusya’nın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ofis açma kararından memnuniyet duyduk. Karadeniz Girişimi, küresel gıda krizi ile mücadelede anahtar rol oynadı. Özellikle Afrika gibi tahıla en çok ihtiyaç duyanlar için bir nefes borusu oldu. Gündeme getirilen alternatif öneriler Karadeniz Girişimi gibi sürdürülebilir, güvenli ve taraflar arası işbirliğine dayanan kalıcı bir model sunamamıştır. Rusya’nın girişimin yeniden başlaması noktasındaki beklentileri tüm tarafların malumudur. Rus dostlarımızın dile getirdiği hususları biz de farklı vesilelerle ifade ettik ediyoruz. Eksiklerin giderilerek girişimin devam ettirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
“BM İLE YENİ ÖNERİLER HAZIRLADIK”
Bu konudaki görüşlerimizi değerli dostum ile de samimiyetle ikili görüşmemizde paylaştım. Bu kapsamda Birleşmiş Milletler ile bir istişare önemli ilerlemeler içeren yeni öneriler paketi hazırladık. Bu yeni süreç vasıtasıyla netice almanın mümkün olduğu kanaatindeyim. Türkiye olarak beklentileri karşılayacak bir çözüme inşallah kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum.
“TARAFLAR ARASINDA ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ”
Bölgemizde kalıcı barış, istikrar ve refahın tesisine yönelik çalışmalarımızı sürdürme kararlılığındayız. Devam eden çatışmaların bir an önce uluslararası hukuk temelinde kalıcı ve adil bir barış ile sona erdirilmesini arzu ediyoruz. Her konuşmamda vurguluyorum. Savaşın kazananı, barışın kaybedeni olmaz. Bu ilkesel yaklaşımımızı aynen muhafaza ediyoruz. Taraflar arasında doğrudan müzakerelere evvelce ev sahipliği yaptık. Bu konuda üzerimize düşeni her zaman olduğu gibi yine yapmaya hazırız.
Sayın Putin ile diğer bölgesel ve küresel meseleleri de ele aldık. Bu kapsamda Suriye, Güney Kafkasya, Libya ile Afrika’daki son gelişmeleri değerlendirdik. İkili ilişkilerimizi bugüne kadar iyi komşuluk, dosluk, samimiyet ilkeleri temelinde ülkelerimizin ve bölgemizin çıkarına hizmet edecek şekilde ilerlettik. Bu temel üzerine inşa edilen Türk-Rus münasebetlerinin faydalarını çok geniş bir alanda gördük görüyoruz. Rusya ile yakın temasımız bölgesel ve küresel meselelerin çözümüne katkı sunmayı sürdürecektir. Özellikle Akkuyu Nükleer Enerji Santrali malum son şiddeti ile yürüyor ikinci bir adım olarak da yine Sinop Nükleer Enerji Santrali konusunu bugün değerli dostum ile ele aldık. Bu alanda da atılacak bir adımla Türkiye sınıf atlayacaktır.
“UKRAYNA YAKLAŞIMINI YUMUŞATMALI”
Özellikle Ukrayna’nın burada Rusya ile müşterek adımların atılabilmesi noktasında yaklaşımlarını tabiki yumuşatması gerekiyor. Özellikle şuan itibarıyla Karadeniz Tahıl Koridoru’ndan en az gelişmiş fakir Afrika ülkelerine gönderilecek tahıl önemli. Ama buradan çıkacak tahılın yüzde 44’ü Avrupa ülkelerine giderse buna haklı olarak Rusya olumlu bakmıyor. Buradan zaten yüzde 14 Türkiye’ye gönderiliyordu, bunun dışında yüzde 6 civarında Afrika ülkelerine. Bugünkü yaptığımız görüşmede Sayın Putin biz 1 milyon ton fakir ülkelere bu tahılı göndermeye varız, bunun bütün lojistik çalışmalarını da yaptık ve bu lojistik çalışmalarıyla bu adımı atmaya hazırız dediler. Biz de kendilerine burada üzerimize ne görev düşüyorsa Türkiye olarak biz de buna varız ve sizden gelecek olan bu tahılları biz fabrikasyon olarak değirmenlerimizde öğüterek un şeklinde fakir Afrika ülkelerine gönderebiliriz dedik. Bu konularda da mutabık kaldık.
Temennim odur ki Sayın Putin de Afrika ülkelerinden bu talepleri süratle yerine getirir ki 6 tane ülkeden özellikle bahsediyor. Temennim odur bu adımları da müşterek atma durumunda oluruz. Katar’ın özellikle bu fakir en az gelişmiş Afrika ülkelerine tahılın özellikle un haline getirelerek gönderilmesi noktasında mali destek verme bakımından Rusya-Türkiye-Katar üçlüsü olarak katılabiliriz diyorlar. Böyle bir adımı atmak suretiyle temenni ediyorum ki en az gelişmiş Afrika ülkelerinin bizler de yanında oluruz.